Polikistik Over Sendromu (PKOS)’nda , yaşam tarzının önemi :

PKOS, kadınlarda oldukça sık görülen, üreme çağında başlanan endokrin bozukluktur. PKOS, metabolik hastalıkların bir çok klinik özelliklerini taşımaktadır. Bu sebeple PKOS hastalığı olan kişilerde abdominal obezite, insülin direnci, hipertansiyon, dislipidemi, diyabet ve kardiyovasküler hastalıkların PKOS’a eşlik ettiği gözlemlenmektedir. Bununla beraber PKOS hastalarının %70’inde adet düzensizliği oluşmaktadır.

Beslenme tedavisi ile vücut ağırlığı kaybı ve egzersiz PKOS tablosunu olumlu yönde etkilemektedir. Fakat bu durum sağlıklı bireylerde olduğu gibi kolay olmamaktadır. PKOS’lularda bir çok metabolik engel vardır. Sabır ve istikrar ile süreci yönetmek çok önemlidir. Bununla beraber medikal tedaviye uyum sağlarken beslenme alışkanlıkları konusunda bir çaba yok ise ve vücut yağ oranı azalmıyorsa hastalığın komplikasyonlarının uzun süreli önlenemediği bilinmektedir. İlaç ve diyet tedavisi ayrılmak ikili olarak yapılmalıdır.

Egzersiz ise, kadınlarda günlük 30 dakika orta şiddette yapıldığında vücut ağırlığı kontrolü ve korunmasında önemlidir.

Stres , kandaki glukoz seviyesini yükseltip insülin direncini yükseltirken , yüksek düzeyde kortizol ise bu durumu oldukça şiddetlendirmektedir. Stres yönetiminin çok önemli olduğunu bu metabolik olaylardan anlamak mümkün..

Kişilerde fazla vücut ağırlığı hormon dengesizliğine sebep olmaktadır. Bununla beraber yağ miktarı infertiliteyi, zorlu doğurganlık, düşük risklerini etkilemektedir. Bu sebeple hastalığın tedavisinde en temel amaç ; vücut ağırlık kontrolünün sağlanmasıdır. Fakat hızlı vücut ağırlık kayıpları ise üreme sistemi için risk oluşturmaktır. Diyetisyen kontrolünde sağlıklı ve bilinçli diyet yapmak bu noktada önemlidir.

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları , dengeli ve düzenli beslenme çok kıymetlidir. Basit karbonhidrattan fakir , yüksek posa , Gİ düşük, doymuş yağ azaltılmış besinler diyet programında tercih edilmelidir.

Bir çok farklı faktör bulunan PKOS hastalığında tedavisinin doğru yönetilmesi için ; jinekolog, endokrinolog, uzman diyetisyen, klinik psikologun olduğu bir multidisipliner ekip tarafından takip edilmesi gerekmektedir.

Kan şekeri kontrolünü sağlamak için beslenme ile ilgili basit öneriler aşağıda sıralanmıştır;

 Öğün atlanmamalı, düzenli ve dengeli beslenilmelidir.

 Kana hızla geçen ve şekeri yükselten şekerli besinler, hazır gıdalar, rafine karbonhidratlar (beyaz ekmek), nişastalı besinler (patates), kurutulmuş meyveler gibi yüksek glisemik yükü olan besinlerden kaçınılmalıdır.

 Şekerli ve allkollü içecekler tüketilmemelidir.

 Vücut stresini arttırarak kan şekerinde düzensizliğe yol açabilecek allerjik besinlerden sakınılmalıdır.

 Trans yağ asitleri ve hidrojene edilmiş yağlar; normal hormon sisteminin fonksiyonlarına zarar veren trans yağ asitlerinden ve hidrojene edilmiş yağlardan kaçınılmalıdır.

 Fitoöstrojenler; soya fasulyesi, soya içecekleri, tofu, arpa, yulaf, kurubaklagil, mercimek, pirinç, fasulye, keten tohumu, susam, çilek, kiraz, elma, havuç, buğday özü, pirinç kepeği gibi besinlerde bulunan bitkisel fitoöstrojenler, fazla östrojeni, reseptör düzeyinde bağlayarak etkisini azaltmaya yardım eder ve östrojenden daha zayıf östrojenik etki gösterirler.

 Hormon dengesizliği için gerekli olan diğer beslenme önerileri; Vitamin C, çinko, vitamin B6 ve Agnus Castus (hayit meyvesi-östrojen ve progesteron hormon aktivitelerini normalleştirerek, adet görme konusundaki düzensizliklerini sona erdirir) progesteron üretimi için gereklidir. Agnus castus (hayit meyvesi ) ayrıca; LH ve FSH salınımını kontrol eden pitutier bezlerin normal fonksiyonuna yardım eder.

 PCOS’de beslenme tedavisinin esasını, diyabette uygulanan beslenme ve sağlıklı beslenme önerileri oluşturmakla beraber, yağ oranının biraz daha düşük olması açısından farklılık göstermektedir.

 Özetle, PCOS tanısı alan kişilerin beslenmelerinin temel ilkesi; bol sebze, meyve, kurubaklagil ve rafine edilmemi tahıl ve ekmek tüketiminin arttırılması, yağ, şeker ve şekerli tüm gıdalar ile tuzlu yiyeceklerin hiç tüketilmemesidir (Krause et al.,2004).

 PCOS tanısı alan kadınlarda, hastalığın genel tablosunu düzeltmede sağlıklı beslenmeninyaşam tarzı haline getirilmesinin ilk seçenek olması gerektiği konusunda tüm otoriteler birleşmişlerdir (Brunoac et al.,2007).

 Yaşam tarzı değişikliğini içeren sağlıklı beslenme ve egzersizin PCOS’li kadınların tedavisinde ilk ve vazgeçilmez bir tedavi seçeneği olduğu da bilinmektedir (Brunoac et al.,2007).

 Yaşam tarzı değişikliği ve dolayısıyle beslenme tedavisi ve düzenli egzersiz, PCOS ile mücadelede; medikal tedaviden (ilaç kullanımı) daha etkin bir rol oynayabilir. Kilo probleminden, menstüral problemlere, akne ve kıllanmadan, iştah dengesizliğine kadar birçok semptom, doğru besin seçimleri ile düzeltilebilir (Harris and Cheung,2002).